Pelin Esmer’in “O Da Bir Şey Mi” filmi en iyi film ödülünü aldı.
Zeydan Karalar; “Türkiye’nin bir markası haline gelen festivalimizi her yıl daha ileriye taşıyoruz.”
Güngör Geçer; “Başkanımız Zeydan Karalar’ın emeği ve kararlılığı Altın Koza’nın daha güçlü olmasını sağladı.”
Menderes Samancılar; “Hiç şüpheniz olmasın ki; Yılmaz Güney Müzesi’nin açılışını Adana’nın Karayağız’ı (Zeydan Karalar) yapacak.”
Adana Büyükşehir
Belediyesi tarafından düzenlenen ve 22 Eylül’de başlayan 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, 27 Eylül Cumartesi akşamı Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Büyük Kapanış ve Ödül Töreni ile sona erdi.
Sunuculuğunu Oylum Talu ile Yekta Kopan’ın üstlendiği gecede,
ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller sahiplerini buldu.
Festival içeriğinde, Başkan Zeydan Karalar’ın Gazze
hassasiyeti nedeniyle yer alan Gazze seçkisi ilgi görürken, Gazze’de zulmün sol
bulmasına yönelik mesajlar öne çıktı.
32. Uluslararası
Adana Altın Koza Film Festivali’nin
kazananları açıklandı. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Pelin Esmer’in
“O Da
Bir Şey Mi” filmi En İyi Film seçilirken, Yılmaz Güney Ödülü de Orhan Eskiköy’ün “Ev” filmine verildi. En İyi Belgesel Ödülü, Sibel Karakurt’un
“Eskisi
Gibi” filmine giderken,
Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda
Türkiye’den Fırat Yücel’in “Happiness” filmi En İyi Film ödülünü
kazandı. Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması’nda
ise En İyi Senaryo Ödülü, Pınar Arıkan’ın Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı
adlı romanından uyarladığı “Kesik
Baş”a verildi.
Ödül Töreni, Başkan Zeydan Karalar’ın tutuklu olduğu Silivri’den
gönderdiği mesajla başladı.
DÜŞÜNMEK, DÜŞÜNDÜĞÜNÜ İFADE
EDEBİLMEK, ELEŞTİRİ YAPABİLMEK EN TEMEL İNSAN HAKLARINDAN BİRİDİR.
Başkan Zeydan Karalar
mesajında şunları söyledi:
“Sevgili Adanalılar ülkemiz
ne yazık ki arzu etmediğimiz zorlu süreçlerden geçiyor. Uzun zamandır ekonomik
yaşam koşulları giderek ağırlaşıyordu. Bugün ise düşünsel yaşamın da zorlandığı
bir dönemdeyiz. Oysa bizler bir filozofun ‘düşünüyorum öyleyse varım’ sözüyle
büyüdük. Düşünmek, düşündüğünü ifade edebilmek, eleştiri yapabilmek, insan
olmanın en temel haklarından biridir. Üzülerek söylemeliyim ki günümüzde bu
haklar adeta suç gibi görülmeye başlandı. İnsanlar artık en masum
eleştirilerini bile dile getirirken defalarca düşünmek zorunda kalıyor. Bu
durum sanatı ve sanatçıyı da özgürlüğünden alıkoyuyor. Oysa sanatçının özgür
hissetmediği bir ortamda üretimden söz edilemez. Sanatçı üretirken, kendini
ifade ederken özgür olmalı ki yaratıcılığına gölge düşmesin. Bugün sanat
yapmak, sinema üretmek, eser ortaya koymak hiç olmadığı kadar zor. Buna rağmen,
tüm güçlüklere rağmen mesleklerini onurla sürdüren sanatçılarımızı yürekten
kutluyorum. Tam da bu nedenle Türk Sineması’na ve sanatçılarımıza destek olmak
için her yıl artan bir heyecanla Altın Koza Film Festivali’ni düzenliyoruz.
Türkiye’nin bir markası haline gelen bu festivali her yıl daha ileriye
taşıyoruz.
Bu yıl aranızda fiziken
bulunamasam da biliniz ki kalbim ve ruhumla yanınızdayım. Festivale değer
katan, katkılarıyla onu büyüten tüm sanatçılarımıza en içten teşekkürlerimi
sunuyorum.
Adana; yetiştirdiği büyük
sanatçılarla gurur duyduğumuz bir kent. Bu nedenle söz verdiğimiz gibi Yılmaz
Güney Müzesi’ni yapmaya başladık. Biraz gecikmiş olsak da bu sözü yerine
getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Burada özellikle Sayın Fatoş Güney’e teşekkür
etmek istiyorum. Bu sürecin her aşamasında bizlere destek oldu. Amacımız Yılmaz
Güney Müzesi’ni Altın Koza Film Festivali’ne yetiştirmekti. Ancak özenle
çalıştığımız için süreç biraz daha uzadı. Çalışmaları gelip görebilirsiniz.
Sanatın ve sanatçının özgür
olduğu, herkesin kendini özgürce ifade edebildiği ortamlarda yeniden buluşmak
dileğiyle hepinize sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.”
KÖKLERİNDEN SÖKÜLEN ZEYTİN AĞAÇLARINDAN VE KÖKLERİNDEN SÖKÜLEN
FİLİSTİN HALKINDAN YANAYIZ
Festival Yürütme Kurulu
Başkanı Menderes Samancılar da festivalin ruhuna ve içeriğine ilişkin yaptığı
konuşmasında şu bilgileri verdi: “Hiç endişeniz olmasın ki; Yılmaz Güney
Müzesini Adana’nın Karayağız’ı yapacak. Gelecek ve açılışı yapacak. Bu yıl 32’incisini
düzenlediğimiz Adana Altın Koza Film Festivalimiz istediğimiz güzellikte yoluna
devam etti. İçimiz buruk ama bugünler de geçecek ve yine aydınlık yarınlara,
güzel günlere beraber yürüyeceğiz. Biz köklerinden sökülen zeytin ağaçlarımızın
ve köklerinden sökülen Filistin halkının yanındayız. Yaşasın sanat, yaşasın
özgür sinema. Hak, hukuk, adalet diyoruz. Hepinizin yolu açık olsun. Zeydan
Başkanımızın sevgi ve selamlarıyla hoşçakalın!”
SİNEMANIN BÜYÜSÜNÜ YALNIZ
SALONLARDA DEĞİL, MAHALLELERİMİZDE DE YAŞATTIK
Adana Büyükşehir
Belediye Başkanımız Sayın Zeydan Karalar! Göreve
geldiği günden bu yana festivale istikrarla sahip çıktı. Pandemiye rağmen, depreme rağmen festivalin aralıksız
yapılması için ne gerekiyorsa yaptı. Ve bu yıl kendisi Silivri Cezaevi’nde
tutuklu olsa bile, bu festivalin devamına her zamankinden daha güçlü inandı.
Onun emeği, onun kararlılığı, Altın Koza’nın daha güçlü olmasını sağladı” dedi.
GAZZE’DE YAŞANAN DRAM DA
FESTİVAL İÇERİĞİNDEYDİ
Konuşmaların ardından ödüller sahiplerini
buldu.
ZEYDAN BAŞKAN ADANA ÖKSÜZ VE SENİ BEKLİYOR
Törende Ey İyi Film Ödülü’nü takdim
eden Zeydan Karalar’ın eşi Nuray Karalar şöyle konuştu: “Gönül isterdi ki
sevgili eşim Zeydan da burada olsun. Onun eksikliğini bugün çok hissettim. O
her an için kalbimde. Bu yıl Altın Koza’nın mottosu; barış, özgürlük, umut. Biz
umudumuzu kalbimizde taşıyoruz. Zeydan Başkan’ın bir an önce özgürlüğüne
kavuşması diliyorum. Zeydan Başkan Adana sensiz öksüz ve seni bekliyor. Bir an
önce gel artık. Seni çok özledik. Buradan kendisine sevgi ve selamlarımı
iletiyorum. Sağolun iyi ki sizler de varsınız ve hepiniz buradasınız.”
ÖDÜLLER
Ulusal Uzun
Metraj Film Yarışması’nda jürinin büyük ödülü Pelin Esmer’in
yönettiği “O Da
Bir Şey Mi” filmine gitti. Esmer, En İyi Yönetmen seçilerek geceden iki büyük ödülle ayrılırken, filmi ayrıca En İyi Görüntü Yönetmeni (Barbu Balasoiu), En İyi Sanat Yönetmeni (Elif Taşçıoğlu) ve Adana İzleyici
Ödülü’nün de sahibi oldu.
Yarışmada Yılmaz Güney Ödülü, Orhan Eskiköy’ün “Ev” filmine, Jüri Özel Ödülü ise Emine Yıldırım’ın
“Gündüz Apollon Gece Athena”sına verildi.
En İyi Kadın
Oyuncu: Bige Önal
ve Tülin Özen
Oyunculuk
kategorilerinde de güçlü performanslar öne
çıktı. En İyi
Kadın Oyuncu Ödülü, “Buradayım,
İyiyim” filmindeki
performansıyla Bige Önal ve “Perde” filmindeki rolüyle Tülin Özen arasında paylaştırıldı.
En İyi Erkek
Oyuncu: Nazmi Kırık
En İyi
Erkek Oyuncu Ödülü, “Uçan
Köfteci”deki rolüyle Nazmi Kırık’a verildi. Yardımcı oyuncu ödülleri “Uçan Köfteci” ile Aslı Işık, “Perde” ile Duygu Karaca ve Bedir Bedir’in oldu. Festivalin genç yeteneklere adanan ödülleri ise “O Da Bir Şey Mi”deki performansıyla Merve Asya Özgür ve “Cinema Jazireh”deki
rolüyle Mazlum Sümer’e sunuldu.
SİYAD ve Film-Yön
de “O Da Bir Şey Mi” dedi
Senaryo ödülünü “Perde”nin yazarları Özkan Çelik ve Cem Zeynel Kılıç kazanırken,
kurgu dalında “Ev” ile Erhan Örs, müzik dalında “Gündüz Apollon Gece Athena” ile Barış Diri ödüle değer bulundu. Sinema Yazarları Derneği
(SİYAD) jürisi yılın en iyisi olarak “O Da Bir Şey Mi”yi seçerken, Film Yönetmenleri
Derneği (Film-Yön) de Pelin
Esmer’i En İyi Yönetmen ilan etti.
En İyi Belgesel:
Eskisi Gibi
Belgesel yarışmasında Sibel Karakurt’un
“Eskisi
Gibi” filmi En İyi Belgesel seçildi. Ayşe Çetinbaş ve Çayan Demirel imzalı “Kardeş Türküler ile 30 Yıl” Jüri Özel Ödülü’nü alırken, Bulut
Renas Kaçan’ın “Döngü” filmi Mansiyon’a değer bulundu.
En iyi kısa film
Türkiye’den
Kısa film
kategorilerinde de dikkat çekici yapımlar öne çıktı. Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda Türkiye’den
Fırat Yücel’in “Happiness” filmi En İyi Film ödülünü kazandı. Filistin’den
Nada Khalifa’nın “Qaher” adlı filmi Jüri Özel Ödülü ile
onurlandırıldı. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda ise Saim Güveloğlu’nun
“İnziva” adlı yapımı en iyi film seçildi.
Ulusal Öğrenci
Filmleri Yarışması’nda dört farklı dalda ödüller verildi: Belgeselde Tuğba
Yaşar’ın “Rengê Kevîr”, canlandırmada Tuğçe Sönmez’in “Aile
Yemeği”, deneyselde Atahan
Yaman’ın “Mars”, kurmacada ise Meltem Naz Salduz ve Uğur Yıldırım’ın “Nepenthe” filmleri birincilik ödülünü aldı. Bu kategoride Taff Pictures
ve Fono Film Post-Prodüksiyon Ödülü de Emre Cef Kamhi’nin
“Aslında
Herkes” adlı filmine
verildi.
Uyarlama Senaryo
Ödülü “Kesik Baş”ın
Edebiyat
Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması’nda
En İyi Senaryo
Ödülü, Pınar Arıkan’ın
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından uyarladığı “Kesik Baş”a verildi. Jüri Özel
Ödülü ise Orhan Eskiköy’ün
kendi öyküsünden uyarladığı
“Selvi” projesine gitti.